Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması’na dair bilinmesi gerekenler
İran’ın, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'ndan çıkmayı düşündüğü söyleniyor. Peki bu anlaşma neden var? İran anlaşmadan çıkarsa ne olur?
İran’ın, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'ndan çıkmayı düşündüğü söyleniyor. Peki bu anlaşma neden var? İran anlaşmadan çıkarsa ne olur?
İran, nükleer silahların yayılmasını önlemeyi amaçlayan uluslararası bir anlaşmadan çekilmeye hazırlanıyor olabilir. Bu durum, İsrail'in İslam Cumhuriyeti'nin nükleer programına yönelik saldırılarının da etkisiyle Birleşmiş Milletler'in atom denetçisi ile artan gerilimin ardından geldi. İran'ın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'ndan çekilmesi halinde, bu durum Tahran'ın atom hedeflerine diplomatik bir çözüm bulunması şansını azaltacak ve küresel silah kontrol çabalarına ciddi bir darbe vuracak.
NPT olarak bilinen bu anlaşma atom diplomasisinin temel anlaşmasıdır. Anlaşma 1970 yılında yürürlüğe girdi ve aralarında İran'ın da bulunduğu 191 imzacısı bulunuyor. Yarım yüzyılı aşkın bir süredir nükleer silahların yayılmasını sınırlarken aynı zamanda barışçıl atom teknolojilerine erişimi de teşvik eden NPT, tarihteki en başarılı silah kontrol anlaşması olarak kabul ediliyor.
Anlaşma, BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi olan Çin, Fransa, Rusya, İngiltere ve ABD'nin nükleer silahlarına meşruiyet kazandırırken aynı zamanda bu ülkelerin cephaneliklerini kademeli olarak azaltmalarını gerektiriyor. Anlaşmayı imzalayan diğer ülkelerin bomba geliştirmeleri yasaklanıyor ancak karşılığında kanser tedavisi için tıbbi izotoplar ve elektrik için enerji santralleri gibi iyi huylu atom teknolojilerine erişimleri sağlanıyor.
Diğer imzacılar da nükleer yakıtı silahlara aktarmadıklarından emin olmak için uluslararası izlenmelerini kabul etmek zorunda kalıyor. BM'nin nükleer denetçisi olan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Kurumu (UAEK) müfettişleri, bölünebilir malzemenin her gramını takip etmekle görevlendirildi.
ABD, NPT'nin yürürlükte kalmasını sağlamada kritik bir rol oynadı. Müttefiklerine sağladığı güvenlik koruması sayesinde bu ülkelerin çoğu kendi nükleer cephaneliklerinin peşine düşmedi. Taahhütlerini ihlal etme tehdidinde bulunan ülkelere ise Amerika ticari yaptırımlar uyguladı.
İran neden anlaşmadan çıkabilir?
UAEK ve İsrail ile ABD dışındaki hemen hemen her ülke NPT imzacılarının sivil amaçlarla uranyum zenginleştirme hakkına sahip olduğuna karar verdi. İran her zaman nükleer silah değil nükleer enerji peşinde olduğunu savundu. İslam Cumhuriyeti, İsrail'in askeri saldırıları ışığında NPT'nin haklarını korumakta başarısız olduğunu iddia edebilir. UAEK, İsrail hava saldırılarının İran'ın önemli bir nükleer tesisine (Tahran'ın 400 kilometre güneyindeki İsfahan'a) kritik hasar verdiğini ve bunun ülkenin uranyum yakıt döngüsünü önemli bir süre için sekteye uğratabileceğini açıkladı.
İsfahan, İran'da uranyumun santrifüjler tarafından kullanılan hammaddeye dönüştürülerek hem nükleer enerji hem de bombalar için gerekli uranyum izotoplarının ayrıştırıldığı tek yer. İran, nükleer silah sahibi olmayan diğer ülkelerin (Arjantin, Brezilya, Japonya, Hollanda ve Almanya) uranyum zenginleştirmesine izin verildiği için atomik yakıt döngüsüne tam erişimine izin verilmemesinin ayrımcılık olacağını iddia ediyor.