Nobel ödüllü ekonomist: “Ekonomik anomaliler büyük veriden kaynaklanıyor”
Davranışsal ekonominin öncülerinden Richard Thaler, büyük verinin klasik iktisat modellerini sarsan yeni anomaliler yarattığını söyledi. Nobel ödüllü ekonomist Thaler yeni kitabında klasik ekonomideki insan rasyoneldir anlayışının değiştini savunuyor.
Davranışsal ekonominin öncülerinden Richard Thaler, büyük verinin klasik iktisat modellerini sarsan yeni anomaliler yarattığını söyledi. Nobel ödüllü ekonomist Thaler yeni kitabında klasik ekonomideki insan rasyoneldir anlayışının değiştini savunuyor.
Davranışsal ekonominin öncülerinden Richard Thaler, büyük verinin klasik iktisat modellerini sarsan yeni anomaliler yarattığını söyledi. Thaler, “İklim krizi hâlâ ortada, şimdi bir tehdit daha var: Trump. ABD müttefiklerine düşman gibi davranırsa bu gerçekten çok kötü olur.” dedi.
Davranışsal ekonominin kurucularından, Nobel Ekonomi Ödülü sahibi Richard Thaler, küresel ekonomide en dikkat çekici anomalilerin artık büyük veriden kaynaklandığını belirterek, “Bunları tespit etmek için henüz yapay zekaya ihtiyacımız yok.” dedi.
Chicago Üniversitesi Profesörü Thaler, insanların ekonomik kararlarda her zaman rasyonel davranmadığını gösteren araştırmalarıyla tanınıyor. Yeni kitabı The Winner’s Curse: Behavioral Economics Anomalies, Then and Now’da klasik iktisat anlayışını sarsan bulgularını yeniden ele alan Thaler, bugünün en önemli ekonomik düzensizliklerinin artık büyük veride saklı olduğunu savunuyor.
“Trump küresel ekonomi için yeni bir tehdit”
Londra’da basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Thaler, küresel ekonomiyi tehdit eden unsurlar arasında iklim krizine ve siyasi gelişmelere dikkat çekti.
“İklim krizi hâlâ ortada, küresel ekonomi için büyük bir tehdit ve şimdi yeni bir tehdit daha var; Trump. ABD müttefiklerine düşman gibi davranmaya başlarsa bu gerçekten çok kötü olur.” değerlendirmesini yaptı.
Gelir adaletsizliği konusundaki endişelerini de dile getiren Thaler, “Diyelim ki elimizde zenginlerden alıp yoksullara verebileceğimiz bir vida var. Eğer o vidayı sonuna kadar çevirirsek ekonomi çöker, kimse çalışmak istemez. Ama dürüst olalım, şu anda o noktadan çok uzağız. Artık trilyonerlerimiz var.” dedi.
Bu benzetmeyi açıklarken, “Sorun şu; o vidayı ne kadar çevirebiliriz ve nasıl? En çok kaybedecek olanlar en güçlü olanlar. Eğer hâlâ bir demokrasimiz varsa ki şu anda ABD’de bu bile tartışılıyor, değişim ancak mevcut sistemin izin verdiği kadar olur.” ifadelerini kullandı.
Thaler, siyasetçilerin iktidara geldiklerinde değişimin sınırlarını fark ettiklerini belirterek, “New York’ta kendini sosyalist olarak tanımlayan bir belediye başkanı seçtik ama yakında o da anlayacak ki o vidayı gerçekten çeviremeyecek. Belki otobüsleri ücretsiz yapabilir ama hepsi bu.” dedi.
“Yaptırımların etkisini ölçmek zor”
Thaler ekonomik yaptırımların savaşlar üzerindeki etkisine ilişkisine dair, “Bu ampirik bir soru. Makroekonomi yapmak zordur; elimizde bunu anlamamızı sağlayacak kadar veri yok. Örneğin petrol üzerindeki yaptırımların ne kadarının gerçekten delindiğini bilmek de çok zor.” yorumunu yaptı.