Otonom araçlarda ortaya çıkan hukuki meseleler, sorumluluk ve gizlilik
Otonom araçların trafikte artmasıyla sorumluluk ve veri gizliliği sorunları gündemde. Türkiye’de henüz özel bir yasal düzenleme yok; uluslararası hukukta ise araç işletenin kusursuz sorumluluğu esas alınıyor. Ayrıca bu araçların topladığı kişisel verilerin kullanımı ve korunması da önemli bir tartışma konusu. Uzmanlar, yapay zeka kaynaklı kazalar ve veri güvenliği için kapsamlı düzenlemeler gerektiğini belirtiyor.
Otonom araçların trafikte artmasıyla sorumluluk ve veri gizliliği sorunları gündemde. Türkiye’de henüz özel bir yasal düzenleme yok; uluslararası hukukta ise araç işletenin kusursuz sorumluluğu esas alınıyor. Ayrıca bu araçların topladığı kişisel verilerin kullanımı ve korunması da önemli bir tartışma konusu. Uzmanlar, yapay zeka kaynaklı kazalar ve veri güvenliği için kapsamlı düzenlemeler gerektiğini belirtiyor.
Av. Aysel Korkmaz Yatkın ve Av. Begüm Yavuzdoğan Okumuş Forbes Türkiye için yazdı
11 Ağustos 2025, 13:23 Güncelleme: 11 Ağustos 2025, 14:49
Otomotiv sektöründeki hızlı teknolojik gelişmelerle birlikte otonom (sürücüsüz) araçlar, bazı ülkelerde trafikte sıkça görülmeye başladı. Bu durum, alandaki hukuki sorunları gündeme getirdi. Teknolojik gelişmelere uyum sağlayacak ve ihtiyaçları karşılayacak hukuki düzenlemelere ihtiyaç var. Mevcut hukuk kurallarının bu gelişmelere ne kadar uygun olduğu da değerlendiriliyor. Otonom araçların yaygınlaşmasıyla en çok tartışılan konular arasında kusur ve sorumluluk tayini ile kişisel verilerin işlenmesi yer alıyor.
Türkiye’de otonom araçların hukuki durumu, mevcut düzenlemeler ışığında değerlendirildiğinde özel bir düzenlemenin olmadığı görülüyor. Kara taşıtlarıyla ilgili kurallar Karayolları Trafik Kanunu (KTK) ve Türk Borçlar Kanunu (TBK) kapsamında ele alınıyor. Bu düzenlemelerde araç sürücüsünün kusuru ve sorumluluğu esas alınıyor. Yani, kurallar geleneksel olarak insan sürücülere odaklanıyor.
Otonom araçlara ilişkin özel bir mevzuat olmadığı için yeni hukuki düzenlemelere ihtiyaç var. Özellikle araç üreticisi, yazılım geliştiricisi ve araç sahibi sorumluluklarının ayrı ayrı net biçimde belirlenmesi gerekiyor.
Ayrıca otonom araçlardaki hukuki sorumluluğun belirlenmesi için aracın otomasyon seviyesinin ve teknik özelliklerinin tanımlanması şart. Böylece yasal sorumluluklar bu seviyelere göre düzenlenebilir. Society of Automotive Engineers (SAE) tarafından belirlenen bu seviyeler SAE J3016 koduyla biliniyor. Bu sisteme göre otonom sürüş 0’dan 5’e kadar altı seviyeye ayrılıyor. Seviye 0, 1 ve 2’de aracın asıl işletmecisi sürücü oluyor. Bu seviyelerde otonom sistemler sadece destek amaçlı kullanılıyor. Seviye 3 ve 4’te araç belirli koşullarda kendi başına hareket edebiliyor ancak bazı durumlarda sürücünün müdahalesi gerekiyor. Seviye 5 ise tam otonom araç anlamına geliyor; bu araçta sürücüye gerek kalmıyor.
Otonom araçlarda üçüncü kişilerin uğradığı zarar, aracı işletenin sigortası tarafından karşılanıyor. Üretici firmaların sorumluluğu açısından ise Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu dikkate alınarak bir sorumluluk sistemi kurulabilir. Eğer kazaya yazılım hatası, donanım arızası ya da yapay zeka algoritmalarının yanlış uygulanması neden olmuşsa sigortacı ödediği tazminatı üretici firmaya rücu edebilir. Ancak burada zarar ile ürünün ayıbı arasında bağlantı kurulması gerekir.
