Robert Redford hayatını kaybetti: Bağımsız Amerikalı artık yok
Sundance Film Festivali’nin kurucusu, bağımsız sinemanın en güçlü savunucularından, hem aktivist hem de oyuncu ve yönetmen kimliğiyle tanınan Robert Redford, Utah’taki evinde 89 yaşında hayata veda etti.
Sundance Film Festivali’nin kurucusu, bağımsız sinemanın en güçlü savunucularından, hem aktivist hem de oyuncu ve yönetmen kimliğiyle tanınan Robert Redford, Utah’taki evinde 89 yaşında hayata veda etti.
16 Eylül 2025, 20:35 Güncelleme: 16 Eylül 2025, 20:42
1936 doğumlu olan Robert Redford’un hayatı, Hollywood’un en parlak yıldızlarından biri olmanın ötesinde, başından sonuna muhalif bir yolculuktu. 1969’da Vietnam Savaşı’na karşı yükselen seslerin arasında, politik sistemin çarpıklıklarını beyazperdeye taşıyan genç bir oyuncuydu o. Yıllar sonra kendi yönettiği Geçmişin Sırları (The Company You Keep, 2012) filminde bu dönemin ruhunu yeniden yakaladı ve korkusuzca şu cümleyi söyledi: “Hükümet sistemimiz felç olmuş durumda. Amacım Amerikan halkına içinde bulundukları durumu göstermek. Gerçekte kendileriyle ilgilenmeyen bir hükümet tarafından yönetiliyorlar.”
Hollywood’un altın çocuğundan aktiviste
77 yaşına dek hâlâ “yaşayan en seksi erkek” listelerinin zirvesinde yer almış, o dönem 170 milyon dolarlık servetiyle büyük bir şöhrete ulaşmıştı. Ancak onun gerçek portresi, şampanya kadehiyle partilerde görünen bir yıldız olmaktan öte idi. Redford, Amerikan yerlilerinin haklarını savunan, çevre politikaları için hükümetlere dava açan, ülkesinin siyasal yapısına meydan okuyan bir aktivist olarak ön plandaydı. 1980’de yönettiği ilk film Sıradan İnsanlar (Ordinary People) ile Oscar kazanarak yönetmenlikte de büyük bir başarıya imza attı. Bu filmden sonra yalnızca kamera önünde değil, kamera arkasında da Amerikan sinemasına yön verdi.

Redford’un sinema tarihine bıraktığı en büyük miraslardan biri ise Sundance Film Festivali oldu. “Butch Cassidy and the Sundance Kid” filminde canlandırdığı karakterden ilhamla adını koyduğu festival, bağımsız sinemacıların nefes alabildiği, pek çok genç yönetmenin dünyaya tanıtıldığı bir alan yarattı. Bugün dünya sinemasında izlediğimiz en parlak bağımsız yapımların çoğu, Sundance’in çatısı altında kendine yer buluyor. “Düşünceler gayrimenkul değildir; geliştirilmeli, paylaşılmalı. Sundance’in amacı tam da buydu” diyordu.
Unutulmaz rolleri
Redford kariyeri boyunca pek çok unutulmaz filme imza attı. Muhteşem Gatsby (1974) ile sinema tarihinde adından en çok söz ettiren oyuncular arasına girdi. Dustin Hoffman’la birlikte oynadığı Akbabanın Üç Günü (Three Days of the Condor, 1975) ve Watergate skandalını anlatan Başkanın Bütün Adamları (All the President’s Men, 1976), dönemin politik iklimini sinemaya taşıdı.

