Sadece hız değil, "akıl" da geliyor: Wi-Fi 8, en sinir bozucu sorunları ortadan kaldıracak
Bir yanda 4K video izleyenler, diğer yanda oyun oynayanlar... Wi-Fi 8, ağdaki trafik karmaşasını akıllıca yöneterek gecikmeye duyarlı işlere öncelik veriyor. Üstelik "kesintisiz dolaşım" özelliği sayesinde modem değiştirirken yaşanan kopmalar tamamen tarih oluyor.
İnternet hızımız her yeni Wi-Fi nesliyle birlikte artsa da bağlantı sorunları, kalabalık ağlardaki yavaşlamalar ve kopmalar hala canımızı sıkmaya devam ediyor. Teknoloji dünyası şimdi bu sorunları kökten çözmek iddiasıyla Wi-Fi 8 standardına hazırlanıyor.
Intel’in üzerinde çalıştığı bu yeni nesil bağlantı teknolojisi, alışılmışın aksine sadece “daha yüksek hız” vaat etmiyor. Wi-Fi 8, temel olarak bağlantıyı çok daha akıllı, güvenilir ve gecikmesiz hale getirmeye odaklanacak. Yani kağıt üzerindeki teorik hızlardan ziyade, mutfaktaki veya ofisin en uzak köşesindeki gerçek internet deneyimini iyileştirmeyi hedefliyor.
Intel’in kablosuz teknolojilerden sorumlu ismi Carlos Cordeiro’ya göre Wi-Fi 8, “yapay zeka çağının bağlantı köprüsü” olacak. Gelecekte devasa veri depolama ve işlem gücüne ağ üzerinden erişeceğimiz bir dünyada, kablosuz bağlantının bir darboğaz oluşturmaması gerekiyor. Bu yüzden yeni standart, cihazların ve ağ donanımlarının çevresini çok daha iyi tanımasını sağlıyor.
Örneğin, bir üniversite kampüsünde veya büyük bir ofiste bir binadan diğerine geçerken yaşanan kısa kopmalar tarih oluyor. “Kesintisiz dolaşım” adı verilen teknolojiyle, bir erişim noktasından diğerine geçiş milisaniyelere iniyor ve bu sayede, örneğin bir görüntülü konuşma sırasında internet bağlantı noktanızın değiştiğini hiç fark etmiyorsunuz.
Evdeki “hız savaşlarına” akıllı çözüm
Ev ortamında ise durum daha karmaşık hale geldi. Bir odada oyun oynanırken, diğerinde 4K video izleniyor, bir başkası ise önemli bir iş toplantısında sunum yapıyor. Wi-Fi 8, bu trafik karışıklığını yönetmek için trafiği önceliklendirme yeteneğine sahip. Gecikmeye duyarlı olan oyun veya toplantı verilerine öncelik vererek, ağ ne kadar kalabalık olursa olsun donmaların önüne geçiyor. Ayrıca, eski ve yavaş cihazların ağ kanalını meşgul edip tüm hızı düşürmesini engelleyen bir mekanizma devreye giriyor. Böylece evdeki her cihaz, kendi kapasitesine göre en verimli şekilde internete bağlanıyor.
Wi-Fi 8’in belki de en şaşırtıcı özelliği, radyo dalgalarını birer sensör gibi kullanarak çevreyi algılayabilmesi. Cihazlar sadece veri aktarmakla kalmıyor, aynı zamanda birbirlerine olan mesafeyi ve hareketleri de tespit edebiliyor. Bu da hayatımızı kolaylaştıracak senaryolara kapı açıyor. Örneğin, bilgisayarınızda bir toplantıdayken ayağa kalkıp telefonunuzla odadan çıktığınızda, toplantı otomatik olarak telefonunuza aktarılıyor. Ya da bilgisayarınıza yaklaştığınızda kilit açılıyor, uzaklaştığınızda ise güvenliğiniz için sistem kendini kilitliyor.
Henüz yaygınlaşması için birkaç yıl olsa da Wi-Fi 8, interneti sadece “hızlı” değil, aynı zamanda “sezgisel” bir yardımcı haline getirmeye kararlı görünüyor.