Sanayiciler AB'deki "Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması"nın yeni dönemine odaklandı
Sanayi başta olmak üzere çeşitli sektörler, Avrupa Birliği'nin (AB) Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) kapsamında geçiş sürecinin 1 Ocak 2026'da tamamlanmasıyla başlayacak yeni döneme hazırlanıyor.
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, AA muhabirine, söz konusu düzenlemeyle yılbaşından itibaren çimento, demir-çelik, alüminyum, gübre, elektrik ve hidrojen sektörlerinde SKDM kapsamındaki ürünleri AB'ye ihraç eden firmalar için üçer aylık dönemler halinde sera gazı emisyon beyanının zorunlu hale geleceğini söyledi.
Emisyon verisini eksiksiz ve doğru şekilde raporlayamayan firmaların AB'deki ithalatçıları tarafından ticari riskli olarak değerlendirilebileceğine dikkati çeken Ardıç, "Dolayısıyla sanayiciler açısından bu dönem, fiilen bir 'uyum testi' niteliği taşıyor. Sanayicilerimizin ilk adımı, AB'ye gönderdikleri ürünlerin SKDM kapsamına girip girmediğini kontrol etmek olmalıdır. Kapsam dahilindeki ürünler için üretim tesisine ait emisyon verilerinin toplanması, hesaplanması ve AB ithalatçısına iletilmesi gerekli olacaktır." dedi.
📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Ardıç, yeni yılla birlikte bu beyanların mali yükümlülüğe dönüşeceğini ve emisyonlar için SKDM sertifikası satın alınması gerekeceğini bildirdi.
Sanayinin yeşil dönüşümünü hızlandıracak bir araç
Bugün hazırlık yapmayan firmaların, yarın karbon maliyetleri nedeniyle AB pazarında rekabet gücünü kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacağını vurgulayan Ardıç, şöyle konuştu:
"ASO olarak, SKDM'yi yalnızca bir uyum yükümlülüğü değil, aynı zamanda sanayinin yeşil dönüşümünü hızlandıracak stratejik bir araç olarak değerlendiriyoruz. Özellikle çimento, metal ve döküm gibi Ankara sanayisinde güçlü temsil edilen sektörlerde, tedarik zincirinin tamamını kapsayan emisyon verisi yönetimi giderek daha belirleyici hale geliyor. Verisi olmayan ya da doğrulanabilir emisyon bilgisi sunamayan firmalarımızın AB pazarında ciddi kayıplar yaşama riski bulunuyor. Bu çerçevede ASO olarak, TÜBİTAK 1831 Yeşil İnovasyon Teknoloji Mentörlük Programı başta olmak üzere yürüttüğümüz çalışmalarla üyelerimizin SKDM'ye hazırlık sürecini destekliyoruz. Önemli riskler ve fırsatlar içeren SKDM sürecine geçişe yönelik olarak firmalarımıza desteğimizi zengin bir içerikle devam ettirmeyi planlıyoruz. Bu sürece yönelik karbon ayak izi hesaplama, dijital veri yönetimi ve düşük karbonlu üretim yatırımlarıyla hazırlık ve uyum sürecini hızlandıran firmalarımız, önümüzdeki dönemde SKDM'yi bir maliyet unsuru olmaktan çıkarıp, rekabet avantajına dönüştürebilecektir."
Çelik sektörü düşük karbonlu üretim yapıyor
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan da başlayacak sürecin çimento, alüminyum, elektrik, çelik ve gübre sektörleri açısından önemli bir dönüm noktasına işaret ettiğini söyledi.