Saraydan kalbe, ekonomiden doğaya uzanan sadakatsizlik zinciri
İhanet, bir anda olmaz. Sinsice başlar, sessizce büyür ve en savunmasız anınızda sizi sırtınızdan hançerler. Bazen bir dostun gülüşünün ardına gizlenir, bazen bir evladın gözlerinizin içine bakarak söylediği yalanla. Kimi zaman devletlerin strateji belgelerinde, kimi zaman sevgililerin suskun gecelerinde yankılanır.
İhanet, bir anda olmaz. Sinsice başlar, sessizce büyür ve en savunmasız anınızda sizi sırtınızdan hançerler. Bazen bir dostun gülüşünün ardına gizlenir, bazen bir evladın gözlerinizin içine bakarak söylediği yalanla. Kimi zaman devletlerin strateji belgelerinde, kimi zaman sevgililerin suskun gecelerinde yankılanır.
12 Mayıs 2025, 11:24 Güncelleme: 13 Eylül 2025, 21:42
Hayatta her şey güven üzerine kuruludur. İş dünyasında, siyasette, ailede, aşkta… Güven olmadan hiçbir yapı ayakta duramaz. Ben buna “3G Formülü” diyorum: Güven, Güven, Güven. Kaybedildiğinde geriye sadece soğuk bir enkaz kalır.
Doğaya ihanet: Kendi evimizi ateşe vermek
İhanetin en sinsi ve geri döndürülemez biçimi belki de doğaya olanıdır. Ormanları kestik, nehirleri kuruttuk, toprağı öldürdük, havayı zehirledik. Doğaya karşı yürüttüğümüz bu savaş aslında insanın kendi varlığına karşı açtığı savaştan başka bir şey değil.
Bugün sellerle boğuşuyoruz, yarın susuzlukla. Denizler çekiliyor, göller buharlaşıyor, kentler yaşanmaz hale geliyor. Doğaya ihanet, kendi evinizi içerden yakmak gibidir. Ve ne yazık ki bu ateşi, çocuklarımız söndüremeyecek. Çünkü biz miras değil, yıkım bırakıyoruz.
Sevgiliye ihanet: Sessizliğin yıktığı kaleler
İhanet yalnızca aldatmak değildir. Bazen susmaktır. Bazen görmezden gelmektir. Birbirine sırt çevirmek, yüreği yarı yolda bırakmaktır. Aşk; kalbin bir diğer kalbe güvenle yaslandığı yerdir. Ama bir gün o yaslanma yerini çektiğinizde, yıkılan sadece ilişki değil, insanın kendine olan inancı olur. Sevgiliye ihanet, kalbin ahşap iskeletini kemiren bir kurt gibi sessizdir. Dışarıdan görünmez ama bir gün en ufak sarsıntıda her şey çöker.
Evladın sırtınızdan vurduğu an
Hiçbir ihanet, bir evladın ihanetinden daha derine saplanmaz. Çünkü ona yalnızca sevgi değil; geçmişinizi, onurunuzu, soyunuzu teslim etmişsinizdir. Bir evlat, yalnızca bireyin değil, bir soyun devamıdır. Ama bazen, içinizde yetiştirdiğiniz fidan size değil, rüzgâra doğru eğilir. Mirası küçümser, öğretileri reddeder, sizi rakip belleyecek kadar yabancılaşır.
Ve bir gün, kurduğunuz yapının altına kendi elleriyle dinamit koyar. Evladın ihaneti, yalnızca bir kalbi değil, bir soyun hikâyesini yarım bırakır.
Akrabanın tuzak kurduğu yer: Aile içinde hançerlenmek
Aile, güvenin doğal adresidir deriz. Ama bazen ihaneti en yakınınız yapar. Kardeşiniz bir sırrınızı sızdırır, amcanız mirasınıza göz koyar, eşiniz hayallerinizi yıkar. Aile içi ihanet, güveni yalnızca kırmaz, parçalar. Çünkü orada maskeye gerek yoktur; herkes içini bilir, zayıflıklarınız açıktadır. Ailede ihanete uğramak, korunaklı bildiğiniz kalenin içinden vurulmaktır. Ve insan bir daha asla tamir edilemeyecek bir güven kaybıyla yaşar.
