Serdar Bilgili için naylon fatura iddiası ile suç duyurusu
Beşiktaş'ın eski başkanı iş insanı Serdar Bilgili, hakkında 'sahte fatura düzenleme, naylon fatura kullanma, gerçeğe aykırı kayıt düzenleme, vergi kaçırma ve şirket üzerinden usulsüz para transferi suretiyle işlenen organize vergi kaçakçılığı' suçlamalarıyla şikayette bulunuldu. Sabah’ta yer alan habere göre yapılan suç duyurusunda Hayat Turizm Ticaret A.Ş.'nin 2 milyar 787 milyon liraya (65 milyon USD) bedelli otel satışının denetlenmesi de istendiği belirtildi.

Habertürk Yayın yönetmeni Mehmet Akif Ersoy'un da tutuklandığı uyuşturucu operasyonuyla gündeme gelen tanık itiraflarının ardından, oklar ünlü iş insanı Beşiktaş eski başkanı Serdar Bilgili’ye çevrildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuran emekli astsubay Ali Aksoy, Beşiktaş eski Başkanı iş insanı Serdar Bilgili hakkında 'sahte fatura düzenleme, naylon fatura kullanma, gerçeğe aykırı kayıt düzenleme, vergi kaçırma ve şirket üzerinden usulsüz para transferi suretiyle işlenen organize vergi kaçakçılığı' suçlamalarıyla suç duyurusunda bulundu.
Aksoy şikayetinde, "Bilgili Holding A.Ş. ve bu holding bünyesinde faaliyet gösteren şirketler aracılığıyla, sistematik ve süreklilik arz eden bir şekilde sahte fatura düzenlendiği, gerçekte yapılmayan hizmet ve giderler varmış gibi gösterilerek şirketlerden yüksek meblağlarda para çıkışı sağlandığı, bu paraların ise çeşitli yollarla holding sahibi Serdar Bilgili'nin aile bireylerine aktarıldığı yönünde ciddi emareler bulunmaktadır.
Bilgili Holding ve bağlı şirketler bünyesinde uzun süredir sistematik ve organize şekilde vergi kaçakçılığı, sahte belge düzenleme ve şirket kaynaklarının aile bireylerine aktarılması suretiyle mali suçlar işlediği kanaati oluşmuştur" dedi.

VERGİ KAÇAKÇILIĞI İDDİASI
Holding bünyesindeki şirketler arasında sahte fatura düzenlendiğini ve gerçekte olmayan hizmet ve giderler oluşturularak şirketten usulsüz para çıkışı sağlandığına dikkat çeken Aksoy'un dilekçesinde "Holding bünyesindeki bazı şirketlerin, yine holding kontrolünde olan ya da yöneticiler ve çalışanlar adına kurulan şirketler üzerinden karşılıklı fatura düzenlediği, bu faturaların gerçekte hiçbir hizmet veya mal alımına dayanmadığı, buna rağmen muhasebe kayıtlarına gider olarak işlendiği anlaşılmaktadır.
Bu yöntemle vergi matrahının bilinçli şekilde düşürüldüğü, şirket kasasından çıkan paraların "ödeme yapılmış gibi" gösterilerek kayıt altına alındığı, ancak fiiliyatta bu paraların farklı hesaplar üzerinden tekrar aile bireylerine yönlendirildiği yönünde kuvvetli şüphe bulunmaktadır" ifadeleri yer aldı.
