Sistemik Lupus Eritamatozus Hastalığı İle Yaşamak
Literatürde Sistemik Lupus Eritamatozus olarak bilinen lupus hastalığı her yaştan ve cinsiyetten bireyde görülebilen otoimmün bir hastalıktır. Günümüzde semptomların azalmasına yönelik tedaviler uygulanabilmektedir fakat tamamen tedavi edilememektedir.
Lupus hastalığı başlığını okuduğunuzda belki kafanızda pek bir şey canlanmamış olabilir ama eğer, Selena Gomez’in hastalığı dersem ya da House M.D. dizisi hayranlarına Dr. House’un ‘it's never lupus’ repliğini hatırlatırsam aranızdan mutlaka ilgisini çekenler olacaktır. Lupus, bağışıklık sisteminin vücudun kendi sağlıklı hücrelerine saldırdığı kronik bir otoimmün hastalıktır.
Lupus (Sistemik Lupus Eritamatozus - SLE) Nedir?
Sistemik lupus eritematozus; küresel çapta her iki cinsiyetten, yaştan ya da ırktan insanda görülen, fakat doğurganlık çağındaki beyaz olmayan kadınlarda daha fazla görülen romatizmal ve otoimmün bir hastalıktır. Otoimmünite Genetik olarak lupus yatkınlığı olan bireylerde, ayrıca lupus oluşumu için gerekli çevresel ve hormonal faktörleri de bir araya getirdiğinde lupus hastalığı oluşmaktadır.
Lupus tüm dokuları etkileyebilecek düzeyde bir hastalıktır. Hastalığın ilerleme düzeyi ve sonucu; genetik, çevresel ve sosyodemografik faktörlerden de etkilenmektedir. Beyaz olmayan ırklar, lupus hastalığını daha şiddetli yaşamaya ve erken yaşta ölmeye yatkınlardır. Dünya çapında lupus görülme oranı 15-44 yaş arası kadın ve erkeklerde 13/1 iken çocuklarda ve yaşlılarda bu oran 2/1’dir. Dünya çapında lupus hastalarının %90’ı doğurganlık çağındaki kadınlardır.
Lupus hastalığı literatürde incelendiğinde; M.Ö. 460-375 dönemlerinde Hipokrat’ın lupus ile ilgili semptomlar yazan ilk kişi olduğu görülmektedir. Daha sonra 13. yüzyılda kurt ısırığı benzeri cilt problemleri ile Rogerius’a gelen bir hasta, Rogerius’un lupus kelimesini türetmesine vesile olmuştur. Rogerius’un hastalığa lupus adını vermesinin nedeni ise, Latince dilinde kurt anlamına gelmesidir. 1872 yılına gelindiğinde ise Moritz Kaposi, lupus hastalığının sistemik doğasını ilk kez fark eden kişi olmuştur.

Lupus Belirtileri Nelerdir?
Lupus birden fazla sistemi etkileyen bir hastalık olduğu için yaşanabilecek semptomlar da oldukça farklı çeşitte görülmektedir. En fazla bilinen belirtiler; anemi, ateş, halsizlik, baş ağrısı, iştah kaybı, kas ve eklem ağrıları, yüksek tansiyon, cilt döküntüleri, ışığa karşı hassasiyet, ağız içinde ve burunda ülser, kilo kaybı, nöbet, psikoz, böbrek problemleri, kalp zarında iltihap oluşumu ve akciğer zarı iltihabıdır. Bu belirtiler içinden kas ve eklem ağrısı en yaygın görülen problemdir. Genellikle lupus hastalarının %95’i kas ve eklem ağrısından %50’si ise eklemlerinde şişlikten şikayetçidirler. Ayrıca hastaların çoğunda nefrit yani böbrek iltihabı görülmekte ve ilerlediğinde böbrek yetmezliği ile karşılaşılmaktadır.
En sık görülen bir diğer belirti ise deri döküntüleridir. Genellikle günlerce ya da haftalarca sürmekte ve ağrılı ve kaşıntılıdır. Ayrıca zaman zaman güneş ışığına maruz kalmak cilt semptomlarının daha fazla tetiklemektedir. Özellikle UV-B cilt problemlerini olumsuz yönde etkileyen en önemli çevresel faktörlerden biridir, otoantijen miktarının artmasını sağlayarak bağışıklık sisteminin tepki oluşturmasına neden olmaktadır.
