SOCAR Enerji Rotası: Verimlilikten stratejiye
Enerji dünyası yeni bir eşikte: Yapay zeka üretimden dağıtıma, depolamadan tüketici ilişkilerine kadar sürecin her aşamasını dönüştürüyor. Şirketler verimliliği artırırken, hükümetler de yatırımlarıyla bu dönüşümü küresel bir öncelik haline getiriyor.
Enerji dünyası yeni bir eşikte: Yapay zeka üretimden dağıtıma, depolamadan tüketici ilişkilerine kadar sürecin her aşamasını dönüştürüyor. Şirketler verimliliği artırırken, hükümetler de yatırımlarıyla bu dönüşümü küresel bir öncelik haline getiriyor.
04 Kasım 2025, 07:55 Güncelleme: 05 Aralık 2025, 14:03
Enerji sektörü uzun yıllar boyunca yeni rezerv arayışları ve maliyet optimizasyonu üzerinden şekillendi. Ancak bugün tablo değişiyor. Dijital teknolojiler, özellikle yapay zeka (YZ), büyük veri ve nesnelerin interneti, üretimden dağıtıma kadar tüm aşamalarda dönüşümü hızlandırıyor. Artık yalnızca enerji üretiminde değil; iletim, dağıtım, depolama ve tüketici ilişkilerinde de algoritmaların etkisi hissediliyor. Kısa süre önce yalnızca teoride mümkün görülen pek çok uygulama, sahada ölçülebilir sonuçlar üretmeye başladı.
Enerji talebinin doğru öngörülmesi, şebeke güvenliğinin artırılması, yenilenebilir kaynakların entegrasyonu ve arıza risklerinin erken tespiti bu yeni dönemin öncelikli başlıkları arasında. Böylece maliyetler düşerken, sürdürülebilirlik ve enerji güvenliği de daha öngörülebilir hale geliyor. ABD Başkanı Donald Trump, 22 Ocak'ta yaptığı açıklamada, yapay zeka altyapısına yönelik 500 milyar dolarlık özel sektör yatırımı yapılacağını söylemişti. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de Avrupa'da yapay zeka alanına 200 milyar euro'luk yatırımı devreye sokmayı hedeflediklerini söylemişti. Söz konusu bölgelerden gelen yatırım planlarının ardından, yapay zeka konusunun artık yalnızca teknoloji şirketlerinin değil, hükümetlerin de birçok sektörde stratejik önceliği haline geldiğini gösteriyor.
Küresel ekonomiye katkı
Yapay zekanın enerji sektöründeki uygulama alanları ise giderek genişliyor. Rüzgar ve güneş santrallerinde üretim tahminleri için daha doğru hava durumu analizleri yapılabiliyor; iletim hatları gerçek zamanlı izlenip optimize edilebiliyor. Global Enerji Derneği’ne göre, bakım-onarım maliyetlerinin yıllık 150 milyar doları bulduğu bir pazarda, YZ destekli erken tespit mekanizmaları yatırımcı açısından kritik önemde. McKinsey & Company, bu teknolojilerin varlık verimliliğini yüzde 20’ye kadar artırabileceğini, bakım maliyetlerinde ise yüzde 10’luk düşüş sağlayabileceğini öngörüyor. Bu oran, küresel ölçekte yılda yaklaşık 15 milyar dolarlık tasarruf demek.
PwC ise yapay zekanın 2030’a kadar dünya ekonomisine katkısının 15,7 trilyon dolara ulaşabileceğini, en büyük kazanımı Çin ve Kuzey Amerika’nın sağlayacağını belirtiyor. Enerji özelinde bu tablo iki yönlü okunuyor: Bir yandan yeni ürün ve hizmetlerin geliştirilmesiyle talep alanları genişliyor, diğer yandan maliyetlerin azalması sayesinde yenilenebilir yatırımların öngörülebilirliği artıyor. YZ böylece yalnızca bugünün sorunlarını çözmekle kalmıyor; sektörün gelecekteki büyüme potansiyelini de şekillendiriyor. Riskler ve yeni sorular

