Solunum Yolu ve Ağız Probiyotiği: Streptococcus salivarius K12
Streptococcus salivarius K12, oral bir probiyotik çeşitidir. Hem ağız boşluğuna hem de solunum sistemine olumlu sağlık etkileri göstermektedir. Yapılan çalışmalar sonucunda birçok enfeksiyon türünü, diş ve diş eti hastalıklarını önlediği görülmüştür.
Probiyotikler günümüze kadar yapılan çalışmalar ışığında keşfedilen yararları nedeniyle hepimizin gözdesi haline geldi. Probiyotikler genelde bağırsak sağlığı ile ilişkilendirilir. Fakat makalemizde yer alan probiyotik, bakteri solunum yolu ve ağız bölgesinde yer alıyor. Streptococcus salivarius K12 ağız boşluğu ve solunum sistemimizin sağlığı için oldukça etkili bir bakteridir.
Probiyotik Nedir?
Mikroorganizmalar, hastalık etmeni olması sebebiyle korkulan canlılardır. Fakat mikroorganizmalar arasında olan probiyotikler öncelikle sağlıklı bir bağışıklık sistemine sahip olmak için vücudumuzda belirli bir oranda olması gereken canlılardır. Probiyotikler; çoğunlukla Lactobacillus ve Bifidobacterium cinsi bakterilerden oluşan gram pozitif bakteriler, bazı küf ve maya gibi mikroorganizmalardır. Gastrointestinal sistemimizde yaşamımız boyunca doğal olarak bizimle birlikte yaşamaktadırlar.

Probiyotiklerin ilk kez tanımı19. Yüzyılın sonlarında yapılmıştır. Günümüzde ise Dünya Sağlık Örgütü ve Gıda ve İlaç İdaresi tarafından probiyotikler; “Yeterli miktarlarda uygulandığında konakçıya sağlık yararları sağlayan canlı mikroorganizmalardır” şeklinde tanımlanmıştır.
Probiyotikler; bağırsaklarımızda kolonize olarak bağışıklık sisteminin gelişmesine yardımcı olur, iltihabın azaltılmasını sağlar, bağırsak hareketlerini iyileştirir, B ve K vitaminlerinin emilimini sağlar, kanserojen hücrelerin oluşumunu engeller, alerji tedavisinde kullanılır, irritabl bağırsak sendromu ve bebeklerde kolik rahatsızlığını azaltır ve kandaki kolesterol seviyesini azaltır.
Oral Probiyotik Nedir?
Oral probiyotikler ağız boşluğunda bulundukları için kullanımı da detaylı güvenlik hususları içerir. Bu nedenle kullanılacak probiyotik mikroorganizmaların; antibiyotik direnci, kişiyi olumsuz yönde etkileyecek metabolik maddeler üretip üretmediği ve ortamdaki diğer mikroorganizmalara karşı inhibitör aktivite gösterip göstermediği belirlenmektedir.
Hepimizin bildiği gibi sindirim ağızda başlar. Fakat ağız mikrobiyotamızın dengesi bozulduğunda ağız içi yaralar, kötü koku, diş çürükleri ve diş eti iltihabı oluşmaya başlar. İlerleyen aşamalarda boğaz bölgesinde enfeksiyon oluşumu ve çeşitli hastalıklar görülür. Bu nedenle hastalanan kişiler antibiyotik tedavisi görmeye başlar. Fakat antibiyotik kullanımı hastalığın iyileşmesini sağlarken vücudumuzdaki probiyotik dengesini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle hastalıkları antibiyotik kullanımına gerek kalmadan vücudumuzda hali hazırda bulunan probiyotik türleri sayesinde iyileştirebilmek, bilim insanlarının son yıllarda üzerinde çalıştığı konulardan biri olmuştur. Yapılan literatür çalışmaları sayesinde probiyotiklerin ağız boşluğu pH’ını düşürdüğü ve böylece diş plağı/taşı oluşumunu engellediği ve diş eti sağlığını iyileştirdiği görülmüştür. Ayrıca ağız yoluyla alınan probiyotikler metabolit madde olarak ürettikleri antioksidan maddeler sayesinde plak oluşumunu önler ve beraberinde oluşabilecek ileri diş ve diş eti rahatsızlıklarını da engeller. Streptococcus salivarius K12 Probiyotiği de ağız ve diş sağlığı için üretilen türlerden biridir.
Oral probiyotikler ağız boşluğundaki uçucu kükürt bileşikleri olarak bilinen zehirli gazları metabolizma için gerekli gazlara dönüştürürler. Böylelikle ağız boşluğundaki kötü koku problemine çözüm olabilirler. Ayrıca literatürde Streptococcus salivarius K12, ağız boşluğunda kötü koku oluşumuna neden olan Streptococcus progenes bakterisine karşı çeşitli maddeler üreterek antimikrobiyal etki gösterdiği yer almaktadır. Streptococcus salivarius K12’nin ağız kokusuna olan etkisini araştırmak için Burton ve ekibi tarafından bir araştırma yapılmıştır. Araştırma sonucunda probiyotiğin %85 oranında ağız kokusunu giderdiği görülmüştür.