Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2025 yılının ilk Finansal İstikrar Raporu’nu yayımladı. Raporda, finansal sıkılaşmanın banka bilançoları üzerindeki olumsuz etkisinin sınırlı olduğu vurgulanırken, hanehalkı borçluluğunun milli gelire oranla halen düşük seviyelerde seyrettiği belirtildi.

---

30 Mayıs 2025, 13:54

TCMB, küresel ticarette yaşanan belirsizliklerin piyasadaki oynaklığı artırdığını ve bu durumun yatırımlar üzerinde baskı oluşturduğunu ifade etti. Raporda, küresel belirsizlik endeksinin pandemi dönemindeki seviyelere döndüğü ve doların gelişmiş ülke para birimleri karşısında değer kaybettiği bilgisi paylaşıldı. Aynı dönemde, gelişmiş ülkelerde uzun vadeli tahvil faizlerinde artış yaşandığı da kaydedildi.

Kredi büyümesi TL lehine gelişiyor

Rapora göre, ticari kredi büyümesi yatay seyrini sürdürürken, mart ayından itibaren Türk lirası cinsi kredilerde artış gözlendi. Merkez Bankası, uygulanan sıkı para politikası ve makroihtiyati çerçevenin ticari kredilerdeki büyümeyi sınırlar içinde tuttuğunu belirtti. Ayrıca döviz piyasasındaki dalgalanmanın TL cinsi kredilere olan talebi artırdığına dikkat çekildi.

Bireysel kredi büyümesinde yavaşlama

Bireysel kredi büyümesinin 2025 yılında bir miktar hız kestiği belirtilen raporda, bu büyümede en etkili kalemlerin bireysel kredi kartı ve ihtiyaç kredileri olduğu aktarıldı.

Konut kredileri yeniden canlanıyor

2024 başından bu yana konut fiyatlarının reel olarak gerilemesi, konut kredi faizlerinin düşmesi ve ertelenmiş talebin devreye girmesiyle birlikte konut kredilerinde yıllık bazda büyüme yaşandığı bildirildi.

Reel sektörün döviz açığı arttı

TCMB’ye göre, reel sektörün borçluluk oranı düşmeye devam etti ancak hâlâ benzer ülke ortalamalarının altında seyrediyor. Mart ayına kadar güçlü bir artış gösteren yabancı para kredi büyümesi ve TL varlık tercihi, reel sektörün döviz açık pozisyonunu yükseltti. Bununla birlikte, yurt dışından sağlanan döviz borçların yenileme oranı yüzde 140’ın üzerinde kaldı.

Hanehalkı borcu düşük seviyelerde

Raporda, hanehalkı borcunun gayrisafi yurt içi hasılaya oranının düşük seviyelerde kaldığı ve TL cinsi finansal varlıkların ağırlığının arttığı ifade edildi. Bireylerin gelirine oranla borçluluğu ise ihtiyaç kredilerindeki artışa bağlı olarak yükselirken, kredi kartı borçlarında düşüş yaşandı.

Bankacılık sektörü güçlü görünümünü koruyor

TCMB, bankaların Türk lirası ve yabancı para likidite tamponlarının güçlü olduğunu ve fonlama maliyetlerindeki artışın bilançolara etkisinin yönetilebilir düzeyde kaldığını belirtti. Ayrıca sektörün kârlılığında toparlanma gözlemlenirken, sermaye yeterlilik oranlarının yasal sınırların üzerinde olması da finansal sistemin dayanıklılığını destekliyor.