Trafik ışıkları ilk kez 1800’lü yıllarda, trenlerin geçişini düzenlemek ve lokomotifllerin kazalara karışmasını önlemek için kullanılmıştır. Bir tehdidi belirtmek ve uyarı verme konusunda yoğun olarak kullanılan kırmızı ışıklar lokomotifleri uyarmak için seçilen ilk renk olmuştur.

Aynı zamanda kırmızı rengin dalga boyunun büyük olması ve uzak bir noktadan görülebilmesi makinistlerin daha önceden karar vermesini ve erkenden yavaşlayabilmesini sağlamıştır.

1800’lerde geçme işareti veren ışıklar yeşil değil beyazdır. Ancak zaman içinde beyaz renk ciddi sorunlar oluşturmuştur. Kırmızı ışık için kullanılan lensler düştüğünde de ışık beyaz renk vermiştir ve bu durum kazalara sebep olmuştur. Bu sorunu engellemek için ışığa sarı bir renk eklenmiştir. 

1900’lerde Ford otomobillerin trafiğe karışması trafikte düzenleyici bir sistemi zorunlu kılmıştır. Özellikle 1913’te trafik kazalarından 4000 insanın ölmesi ciddi problemler yaratmıştır.

1920’de Detroitli polis memuru William L. Potts üç renkli trafik ışık sistemini tasarlar. Tasarladığı sistemde renkler belli bir zaman aralığında değişmektedir. Kırmızı, Sarı ve Yeşil renklerin kullanıldığı sistem 1935’te zorunlu ışık sistemi haline getirilmiştir. O günden sonra trafik ışıklarının rengi hep aynı kalmıştır.