TÜGVA Başkanı İbrahim Beşinci şu ifadeleri kullandı;

Yıl başına alternatif yaratma gibi bir algı var ama yani alternatif olabilmesi için buranın da bir eğlence etkinliği olarak tertiplenmesi gerekiyordu. Tabii ki de değil.

Hatta özünde şu var. Yılbaşı gecesinde eğlenen insanlar bile sabah bu etkinliğe katılabilsin. Neden 1 Ocak günü? Neden o saatte? Çünkü biz istiyoruz ki dünya bu sahneyle, bu tabloyla uyansın. 2026'ya. Evet. Çünkü çocuklar ölürken dünya yeni yıla giremez. Bu çok insani bir mesele. Bakın bizlerin çağrısına dört büyük spor kulübümüz de dahil oldu. Spor kulüplerimiz, üniversitelerimiz çünkü bu en temelde insani bir mesele. İslami bir mesele değil. Irk, cinsiyet hiç değil. Filistin'i bu kodlarla biz okuyoruz. Siyaset yok, grup yok, parti yok, ideoloji yok, din yok, ırk yok. Tabii ki ya İnsanlık var diyorsun yani. Evet yani bir tencere pilavı binlerce çocuğa paylaştırmaya çalışıyorlar ya.

Peki yani bir 21. yüzyıl Yılda biz buna şahitlik etmek zorunda mıyız? Yani böyle bir şeyi kabul ediyor muyuz? Biz kendimiz kabul ediyor muyuz? Dünyada bu coğrafyada her şey bu kadar üretilirken bir tencere çorba. Şu anda insanlar çadırda bir yorganın altında beş kişi yatıyor ve biz buraya yardım sokamıyoruz. Yani 21. yüzyılda böyle barbarca bir tavır olabilir mi? Biz de diyoruz ki dünya barışı Filistin Batı'nın o kukla liderliğine teslim edilemez.

Gerçekten biz gurur duyduk şu tabloda. Bu insanlık ittifakının içinde yer aldı bu dört takım. Helal olsun. Dördünün de yetkililerine, başkanlarına bu karara ortak oldukları için teşekkür etmek lazım yani. Dördü de muhteşem bir iş yaptı. Başka kimler var peki? Bunu teşvik etmek lazım. 400'e yakın sivil toplum kuruluşu var.

Diyorum ya üniversiteler, şu anda sanatçılar, sporcular hepsi açıklamada bulunuyor. O 400'e yakın sivil toplum kuruluşu hep aynı görüşten mi? Tabii ki değil. Ülkemizin dört bir tarafından çok farklı sivil toplum kuruluşlarıyla biz bunu gerçekleştiriyoruz. Burada diyorum ya herhangi bir siyasi zeminde ilerlemiyoruz. Kişiler sivil olarak tüm kimliklerinden arınarak oraya geliyorlar. İnsan olabilmek, insan kalabilmek burada çok önemli.

Bu yürüyüşün ne yararı olacak?

Bu bir duruş, tarihin akışında bir duruş. Biz orada kalabalık toplamak için değil, burada izlemek için toplanıyoruz diyebiliriz. Yarar olarak, öncelikle şunu bekliyoruz. Ateşkes sürecinde ortaya atılan maddelerin tamamı inşallah bu eylemle beraber fiilen sahada daha güçlü bir şekilde uygulanmaya başlayacak. Çünkü bu eylemle beraber inanıyoruz ki tekrar eylemler zinciri harekete geçecek. Bu bir örnek olacak tüm dünyaya. Şu anda İsrail basınında bu eylemi yazmaya başladılar. Hani şöyle, dünyada İstanbul'da 1 Ocak sabahı acayip büyük bir yürüyüş oldu.