Türkiye’nin İsviçre yapımı saatlere yaptığı ödeme 2021’den beri artıyor. Temmuz 2025 verilerine göre Türkiye, lüks saat pazarında dört sıra birden yükseldi ve 16’ıncılık koltuğuna oturdu.

---

11 Eylül 2025, 11:14 Güncelleme: 11 Eylül 2025, 16:27

Temmuz 2025’te Türkiye, İsviçre’den tam 30,3 milyon İsviçre frangı (155 milyon TL) değerinde lüks İsviçre saati ithal etti. Bir yıl öncesine göre yüzde 21,4’lük artış kaydeden Türkiye; Hollanda, Kanada ve Katar gibi kişi başına gelir düzeyi yüksek ülkeleri geride bırakarak lüks saat pazarında basamak atladı ve 20’inci sıradan 16’ıncı sıraya yükseldi.

İthalatta artış sürüyor

İsviçre Saat Federasyonu verileri, yılın ilk yedi ayında, Türkiye’nin İsviçre’den yaptığı saat ithalatının 184,7 milyon İsviçre frangı (9 milyar 448 milyon TL) seviyesine ulaştığını söylüyor.  Geçen yıl aynı dönemde bu rakam 170 milyon franktı. Geçen yıla göre yüzde 8,6’lık bir büyüme söz konusu. 2023’e göre artış ise yüzde 8,8 seviyesinde. Yedi aylık bu büyüme, Türkiye’yi dünya genelinde ithalat büyüme oranında beşinci sıraya taşıdı. 

2021’den bu yana Türkiye’nin İsviçre’den yaptığı lüks saat ithalatında kesintisiz bir yükseliş göze çarpıyor. Kısa sürede neredeyse iki katına çıkan bu talep, özellikle 2022’deki sıçramayla dikkat çekti. Ardından gelen yıllarda artış hızı biraz yavaşlasa da grafik sürekli yukarı yönlü ilerledi ve 2024’te dikkat çeken seviyelere ulaşıldı. 2025’in sadece ilk yedi ayında elde edilen rakamlar bile talebin güçlü kalmaya devam ettiğini gösteriyor. Tablo, Türkiye’de giderek büyüyen prestij tüketiminin, markalı ürünlere olan ilginin ve saatlerin yatırım aracı olarak görülmesinin bir yansıması.

Yıl

İthalat (Milyon CHF)

TL Karşılığı

2021

173,1  

2,5 milyar TL

2022

245,5 

4,9 milyar TL

2023

282

9,9 milyar TL

2024

293,5

11,4 milyar TL

2025 (Ocak–Temmuz) 

184,7  

9,45 milyar TL

*Dönemin yıl sonu kurlarıyla yaklaşık olarak hesaplanmıştır.

Küresel pazarın lokomotifi: Lüks segment

İsviçre’nin toplam saat ihracatı temmuz ayında 2,4 milyar frank’a ulaştı ve yüzde 6,9 büyüme gösterdi. Özellikle çelik kasalı modellerde yüzde 9,1, altın-çelik karışımı modellerde yüzde 16,9’luk artış dikkat çekerken, asıl ivmeyi yüzde 9’un üzerinde artış yaşayan 3.000 frank üzeri lüks segment sağladı. Toplamda 1,4 milyon adet saat dünya pazarlarına gönderildi.

ABD ilk sırada, Avrupa güçlü

İsviçre’den ithalatta Türkiye, 16’ıncı sıraya yükselirken ABD, listenin ilk sırasında konumlanıyor. Son veriler ABD pazarına temmuzda yapılan ihracatın yüzde 45 arttığını gösteriyor. Ancak uzmanlar, bu artışın esasen yerel stokları artırmaya yönelik olduğunu, gerçek talep seviyesini yansıtmadığını belirtiyor.

Asya’da ise tablo karışık. Japonya’da satışlar yüzde 10,1 azalırken, Çin de yüzde 6,5 düşüşle yeniden negatif bölgeye geçti. Hong Kong (yüzde 4,6) ve Singapur (yüzde 14,8) güçlü artış kaydederken, Birleşik Krallık’ta satışlar neredeyse sabit kaldı. Avrupa’da ise Fransa, Almanya ve İtalya hala geleneksel alıcılar arasında öne çıkıyor; bu ülkeler, yüksek alım gücü ve oturmuş lüks tüketim alışkanlıklarıyla İsviçre saat endüstrisinin en güçlü pazarları olmaya devam ediyor.

Lüks saatler neden iştah kabartıyor?

Lüks saatler Türkiye’de ve dünyada yalnızca bir aksesuar değil, aynı zamanda bir yatırım aracı ve statü göstergesi olarak öne çıkıyor. Döviz bazlı değerini koruyan bu saatler, enflasyon ve kur dalgalanmaları karşısında alıcıya güvence sunuyor. Aynı zamanda sosyal prestij unsuru olarak algılanması, talebin sürekli canlı kalmasını sağlıyor.

İsviçreli iki finans profesörü Philippe Masset ve Philippe Weisskopf’un kaleme aldığı, 2019 Ocak – 2024 Eylül arasını kapsayan araştırmaya göre Rolex, Audemars Piguet ve Patek Philippe gibi markaların saatleri, gayrimenkulden daha yüksek yıllık getiri sağlıyor. Araştırma, lüks saatlerin gayrimenkul, hisse senedi ve tahvillere kıyasla daha az piyasa dalgalanması yaşadığını gösteriyor. Saat piyasasının yıllık dalgalanma oranı yüzde 3,90 olarak hesaplanırken, sabit getirili yatırımların risk oranı yüzde 5–8 arasında değişti.

2019 Ocak – 2024 Eylül arasını kapsayan araştırma, lüks saatlerin gayrimenkul, hisse senedi ve tahvillere kıyasla daha az piyasa dalgalanması yaşadığını gösterdi. Saat piyasasının yıllık dalgalanma oranı yüzde 3,90 olarak hesaplanırken, sabit getirili yatırımların risk oranı yüzde 5–8 arasında değişti. Lüks saatler ortalama yüzde 5,68 yıllık getiriyle gayrimenkulün (yüzde 3,14) ve sabit getirili yatırımların (negatif) önüne geçti.

İkinci el piyasasında dalgalanma

Araştırma, ikinci el saat piyasasındaki sert iniş çıkışları da gösterdi. 2022 yılında önemli bir yükseliş gören ikinci el Rolex Daytona’nın fiyatı mart ayında 48.500 dolara kadar yükseldi. Bu fiyat, 2023'teki 14.800 dolarlık perakende satış fiyatına kıyasla yüzde 228’lik bir artış anlamına geliyordu. Ancak günümüzde Rolex Daytona’nın ikinci el fiyatı 27.052 dolara kadar indi. Bu hala yüzde 83’lük bir fiyat artışına işaret etse de 2022’ye kıyasla ciddi bir düşüş yaşandığına işaret ediyor.
Rolex ve Vacheron Constantin’in 2022 sonrası yüzde 50’nin üzerinde getiri sağladığı, Audemars Piguet ve Patek Philippe’in ise 2019–2024 döneminde değerlerini yaklaşık ikiye katladığı vurgulandı.
 

---