Trump ve Putin’in Ukrayna’nın dışında bir gündemleri var
ABD Başkanı Donald Trump, Rus lidere tehditler savuruyor. Vladimir Putin ise iltifatlarla karşılık veriyor. Ancak aralarındaki atışmalarda, nükleer silahların kontrolüne ilişkin yeniden canlanan bir tartışma da dahil olmak üzere kayda değer başlıklar var.
ABD Başkanı Donald Trump, Rus lidere tehditler savuruyor. Vladimir Putin ise iltifatlarla karşılık veriyor. Ancak aralarındaki atışmalarda, nükleer silahların kontrolüne ilişkin yeniden canlanan bir tartışma da dahil olmak üzere kayda değer başlıklar var.
28 Ocak 2025, 08:00
Arşiv
ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya lideri Vladimir Putin, yedi gündür birbirlerinin etrafında dikkatle dönüyorlar; konuşmak için davetler gönderiyorlar, birkaç iğnelemeyle birbirlerinin egolarını okşuyorlar, Ukrayna savaşını sona erdirmenin tek yolunun ikisinin buluşması olduğunu öne sürüyorlar. İlk Trump döneminde ilişkileri hep gizem ve psikodrama konusu olan Trump ve Putin yine karşı karşıya. Trump geçen haftaki söyleminde alışılmadık derecede sertti. Putin'in “Rusya'yı yok ettiğini” söyledi ve müzakere masasına oturmaması halinde bu ülkeye yaptırım ve gümrük vergileri uygulamakla tehdit etti. Ancak ABD ile Rusya arasındaki ticaretin bugünlerde ne kadar az olduğu düşünüldüğünde bu oldukça boş bir tehdit.
Her zamanki gibi hesaplı ve abartısız davranan Putin, Trump'ın üç yıl önce başkan olması halinde Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmeyeceği konusunda ABD’nin yeni başkanıyla hemfikir olduğunu belirterek bir nevi iltifatla karşılık verdi. Oturup Avrupa'nın kaderi üzerine, süper güçten süper güce, liderden lidere müzakere etmeye hazır olduğunu tekrarladı. Her ne kadar Trump cumartesi gecesi Air Force One'da gazetecilere Putin ile konuşmak istediğini ve yakında konuşacaklarını söylese de şu ana kadar konuşmadılar. Bu ilk görüşme için zemin hazırlarken, Putin'in ifadesiyle Batı'nın Rusya'ya karşı kendi savaşını yürüttüğü alanlardan yalnızca biri olan Ukrayna'dan daha fazlası hakkında müzakere etmek istediklerine dair sinyaller gönderiyorlar.
Nükleer silah anlaşmasının süresi doluyor
Her iki adam da Moskova ve Washington arasındaki tüm ilişkileri, nükleer silah görüşmelerinin yeniden canlandırılması da dahil olmak üzere, ele almayı öngörüyor gibi görünüyor: Her iki ülkenin cephaneliklerini sınırlayan büyük anlaşmanın süresi neredeyse tam bir yıl sonra doluyor. Bundan sonra, Soğuk Savaş'ın en derin günlerinden bu yana dünyanın görmediği türden bir silahlanma yarışını sürdürmekte özgür olacaklar.
Trump geçen hafta, 2020'de ABD seçimlerindeki yenilgisinden önce Putin ile yaptığı görüşmeleri hatırlatarak, “Nükleer silahlardan arınabilir miyiz görmek istiyoruz ve bence bu çok mümkün” diye ısrar etti. Her ne kadar “nükleer silahlardan arındırma” kelimesini kullanmaya devam etse de Trump'ın kastettiği, kıtaları aşabilen stratejik nükleer silah stoklarını ortadan kaldırmak değil, azaltmak üzere yeni bir anlaşma müzakere etmekti. Putin ise müzakereciler arasında sadece her iki tarafta konuşlandırılan nükleer silahların sayısını değil, aynı zamanda bu silahların nerede konuşlandırıldığını, nasıl denetlendiğini ve kullanımlarını caydıracak adımları da kapsayan görüşmeler için kullanılan bir terim olan stratejik istikrar konusundaki tartışmaları yeniden canlandırmaktan bahsetti.
