Ukrayna savaşı ve uluslararası müzakereler pek çok olasılık barındırıyor. En büyük tehdit, Donald Trump’ın Çin’e bağımlılığı azaltma hamlesi ve Rusya ile kurduğu yakın ilişki üzerinden gelişen anlaşmalar. Bu süreçte Ukrayna'nın doğal kaynakları ve jeopolitik dengeler ön plana çıkıyor.

---

22 Şubat 2025, 12:04 Güncelleme: 23 Şubat 2025, 12:48

Ukrayna'daki savaşın çözümü için henüz net bir plan yok ve masada hâlâ birçok belirsizlik mevcut. En kötü senaryo ise Donald Trump'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile saf değiştirmesi olabilir. Trump, Çin'e olan bağımlılığı azaltmaya çalışırken Ukrayna’daki savaşın sona erdirilmesinin Çin’in çıkarlarına fayda sağlayacağına inanıyor.

Çin karşıtı politika ve Trump’ın stratejisi

Donald Trump, Çin karşıtı politikaların anahtar unsurlarından birinin Ukrayna’daki yeraltı kaynakları olduğunu düşünüyor. Trump’ın bu stratejisi yalnızca Çin’i geride bırakmayı değil aynı zamanda Grönland'daki mineraller gibi başka stratejik yerleri de kontrol etmeyi içeriyor. Buna ek olarak ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy'ye Ukrayna'nın yeraltı kaynaklarını ABD'nin geçmiş yardımlarını karşılamak üzere vermesi için baskı yapmak üzere Kiev’e gönderildi.

Zelenskiy’ye zorlu bir seçenek

Amerikalı yetkililer Ukrayna’ya yönelik tekliflerinde sert bir dil kullanıyor. Trump’a yakın kaynaklara göre, Zelenskiy'ye bir saatlik süre verilerek Ukrayna'nın metallerini daha önce sağlanan tüm yardımların telafisi olarak ABD'ye vermesi isteniyor. Bu öneri, Ukrayna'nın büyük doğal kaynaklarını ABD'nin talebi doğrultusunda sağlama amacını güdüyor. Müzakereler güvenlik garantileri ve yeni Amerikan yardımları karşılığında Ukrayna'nın bu kaynaklara erişim sağlama düşüncesiyle devam ediyor.

ABD'li şirketlerin kaybı

Rusya, müzakereleri kendi lehine çevirebilmek için Trump'ı büyük kazançlar vaadiyle etkilemeye çalışıyor. Rusya'nın müzakere heyetine dahil ettiği Kirill Dmitriev, Putin'in stratejik adımlarının önemli bir parçası. Ekonomist Dmitriev, Stanford ve Harvard gibi prestijli okullarda eğitim gördükten sonra Goldman Sachs ve McKinsey gibi büyük firmalarda çalışmış bir isim. Dmitriev, Amerikalı yetkililere Ukrayna’daki işgalin ABD şirketlerine büyük zararlar verdiğini ve barış anlaşması sağlanırsa bu şirketlerin yeniden iş yapmaya başlayacaklarını vurguladı.

Dmitriev, Amerikan şirketlerinin toplamda 324 milyar dolar zarar ettiğini belirten belgeler sundu. Eğer barış anlaşması imzalanırsa, bu şirketler yeniden Rus pazarına girebilecek ve kayıplarını telafi edebilecekler. Ancak bu barış anlaşması, Putin’in şartlarına göre şekillenecek gibi görünüyor.