Wall Street’te rekor geri alım dalgası
İkinci çeyrek bilanço sonuçları Amerikan şirketlerinin dayanıklılığını bir kez daha teyit etti ve özellikle teknoloji şirketlerinin borsaya kattığı ivme öne çıktı. Bilançoların ardından yatırımcıların odağını asıl çeken başlık ise hisse geri alımları (Buybacks) oldu. Rekor seviyelere ulaşan geri alımlar, sermaye iadesinde ağırlık merkezinin değiştiğini gösteriyor. Bu durum, klasik “temettü stratejisi”nin resmi artık tek başına açıklamakta yetersiz kaldığını ortaya koyuyor.
İkinci çeyrek bilanço sonuçları Amerikan şirketlerinin dayanıklılığını bir kez daha teyit etti ve özellikle teknoloji şirketlerinin borsaya kattığı ivme öne çıktı. Bilançoların ardından yatırımcıların odağını asıl çeken başlık ise hisse geri alımları (Buybacks) oldu. Rekor seviyelere ulaşan geri alımlar, sermaye iadesinde ağırlık merkezinin değiştiğini gösteriyor. Bu durum, klasik “temettü stratejisi”nin resmi artık tek başına açıklamakta yetersiz kaldığını ortaya koyuyor.
10 Eylül 2025, 10:21 Güncelleme: 23 Eylül 2025, 10:29
Güncel ikinci çeyrek bilanço sezonu ABD piyasalarında yine beklentilerin üzerinde sonuçlar getirdi. S&P 500 endeksindeki şirketlerin neredeyse tamamının sonuçlarını açıkladığı bu dönemde, büyük çoğunluk hem ciro hem de net kâr tarafında analist tahminlerini aşmayı başardı. Ortalama kâr artışı yıllık bazda yüzde 13’e ulaşırken, enerji sektörünün istisnai koşulları hariç tutulduğunda bu oran yüzde 15’e yükseldi. Cirodaki yüzde 6’lık büyüme de piyasa beklentilerinin belirgin şekilde üzerinde gerçekleşti.
Öne çıkan sektörler tahmin edileceği üzere teknoloji ve iletişim hizmetleri oldu. Yapay zeka dalgasının etkisiyle bu alanlarda kâr artışları yüzde 20 ile yüzde 50 arasında değişti. Microsoft, Alphabet ve Meta gibi devlerin güçlü bilançoları yalnızca kendi hisselerini değil, piyasanın genel risk iştahını da pozitif etkiledi. Bankacılık ve finans şirketleri ise yüksek faiz ortamı ve dalgalı piyasa koşullarını kârlılığa dönüştürdü. Ancak mevcut makro ortamda bazı sektörler zorluklarla karşılaştı. Sanayi, hammadde ve dayanıklı tüketim sektörlerinde artışlar sınırlı kaldı; gümrük vergileri ve maliyet baskıları bu alanlarda daha net hissedildi. Yine de birçok şirket, tedarik zincirini çeşitlendirme ve fiyatlama gücünü artırma gibi yöntemlerle marjlarını korumayı başardı.
Genel resme bakıldığında, ikinci çeyrek bilanço sonuçları Amerikan şirketlerinin dayanıklılığını bir kez daha teyit etti ve özellikle teknoloji şirketlerinin borsaya kattığı ivme öne çıktı. Buna ek olarak, korumacı ticaret politikalarının yarattığı belirsizliklere rağmen ABD hisse piyasalarının yeniden rekor düzeyde uluslararası girişlere sahne olması öne çıkan bir diğer gelişmeydi; oysa yılın ilk aylarında fon akımlarının yönü ağırlıklı olarak Avrupa’ya çevrilmişti. Bilançoların ardından yatırımcıların odağını asıl çeken başlık ise rekor hisse geri alımları (Buybacks) oldu. Temmuz ayında ABD’li şirketler toplam 166 milyar dolarlık yeni geri alım programı açıkladı. Bu rakam, tarihte herhangi bir temmuz ayı için kaydedilen en yüksek seviye; 2006’daki önceki rekoru neredeyse ikiye katladı ve son üç yıl ortalamasının üç katına ulaştı.

