Yatırımcılar artık bazı şirketleri hükümetlerden daha güvenli görüyor
Yatırımcılar, Microsoft ve Airbus gibi bazı şirketler tarafından ihraç edilen tahviller için, menşe ülkelerine göre daha düşük getiri talep ediyorlar. G7 ülkelerinin ortalama borç-üretim oranı artmaya devam ederken, şirketler pandemi döneminden bu yana bütçelerini sıkı tutuyor ve borçlarını azaltıyor.
Yatırımcılar, Microsoft ve Airbus gibi bazı şirketler tarafından ihraç edilen tahviller için, menşe ülkelerine göre daha düşük getiri talep ediyorlar. G7 ülkelerinin ortalama borç-üretim oranı artmaya devam ederken, şirketler pandemi döneminden bu yana bütçelerini sıkı tutuyor ve borçlarını azaltıyor.
12 Kasım 2025, 17:06
150 trilyon dolarlık küresel tahvil piyasasında yatırımcılar, bazı şirketlerin artık en güçlü hükümetlerden bile daha güvenli bir tercih olduğunu düşünüyor. Pandemi döneminden bu yana şirket yönetim kurullarında, yöneticiler artan faiz oranlarıyla başa çıkmak için bütçeleri sadeleştirip genel borçluluğu azalttılar. Buna karşılık, zengin ülkelerdeki hükümetler harcamaya devam ediyor; G7 ülkelernde ortalama borç/GSYH oranının en azından 2030’a kadar artmaya devam etmesi bekleniyor.
Yatırımcılar, Microsoft, Airbus, L’Oreal ve Siemens gibi şirketlerin çıkardığı tahvillere, bu şirketlerin ait olduğu ülkelerin tahvillerinden daha düşük getiri talep ediyor. Bu olgu daha önce de görülmüş olsa da kurumsal tahvillere yönelik muazzam talep ile mali disiplindeki bozulmanın birleşimi, gelişmiş piyasalardaki giderek daha fazla şirketi bu listeye ekliyor.
Güvenli liman statüsü zayıflıyor
On yıllardır yalnızca birkaç ülkenin başta ABD olmak üzere sahip olduğu güvenli liman statüsünün zayıflaması, popülist siyasetin zorlu mali uzlaşmaların temelini sarstığının bir işareti. Art arda gelen Fransız başbakanları bütçeyi dizginlemeye yönelik önlemleri geçiremiyor ve ABD’de federal açık, Donald Trump’ın ikinci döneminin geri kalanında yüzde 6’nın üzerinde kalacak. Trump’ın teamülleri hiçe sayan adımları yatırımcıları tedirgin ediyor.
Londra merkezli MFS International sabit getirili menkul kıymetler eş-yatırım direktörü Pilar Gomez-Bravo, “Yatırımcıları uzak tutan şey, hukukun üstünlüğü algısındaki erozyon. Yapısal olarak rejimin değiştiğini hissediyoruz. İnsanlar, bazı devletlerden daha sağlıklı bilançolara sahip şirketleri tercih ediyor” dedi. Vergi artırma ve para basma gücü, onlarca yıldır ABD ve Avrupa’da portföy inşasının çekirdeğini hazine tahvillerinin oluşturması anlamına geliyordu. Gelişmiş piyasalardaki en iyi şirketler bile her zaman kendi devletlerinden biraz daha riskli görülmüştü. Ancak borç dinamikleri artık bu farkın giderek azaldığı bir noktaya geldi.
Bloomberg endekslerine göre küresel finans krizinin ardından geçen on yılda net arz (yeni borç eksi vadesi dolan tahviller) hükümetler ve şirketler için benzer oranlarda büyüdü. Ancak 2020’den bu yana, hükümetler Covid karantinaları sırasında ekonomilerini desteklemek için pahalı politikalar uygulamaya başlayınca, kamu borcu ihracı öne geçti. Bu durum kredi notlarına da yansıdı: ABD ve Fransa son aylarda kredi notu indirimleriyle karşılaşırken, Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’daki şirketler son on yılın en hızlı not artışlarını yaşıyor.
