Yatırımcılar neden altından vazgeçemiyor?
Altın, yüzyıllardır kriz dönemlerinin vazgeçilmez güvenli limanı olarak kabul ediliyor. Ekonomik belirsizlikler, düşük faiz ortamları ve jeopolitik gerilimler, altına olan talebi artırırken, merkez bankaları da rezervlerini güçlendirmek için değerli metale yöneliyor. Ancak merkez bankalarının satış yapması ya da doların değer kazanması gibi faktörler, altının yükseliş ivmesini kesebilir.
Altın, yüzyıllardır kriz dönemlerinin vazgeçilmez güvenli limanı olarak kabul ediliyor. Ekonomik belirsizlikler, düşük faiz ortamları ve jeopolitik gerilimler, altına olan talebi artırırken, merkez bankaları da rezervlerini güçlendirmek için değerli metale yöneliyor. Ancak merkez bankalarının satış yapması ya da doların değer kazanması gibi faktörler, altının yükseliş ivmesini kesebilir.
17 Ekim 2025, 11:16 Güncelleme: 18 Ekim 2025, 12:44
Yüzyıllardır altın, siyasi ve ekonomik belirsizlik dönemlerinde en güvenli liman olarak görüldü. Kolayca taşınabilen ve her yerde satılabilen, güvenilir ve yüksek değerli bir emtia olması, ekonomiler kargaşa içindeyken bir güvenlik hissi veriyor. Ancak herkes altın hayranı değil. Ünlü yatırımcı Warren Buffett, değerli metali “verimsiz” bir varlık olarak nitelendirmiş ve 2011 yılında Berkshire Hathaway hissedarlarına yazdığı mektupta “eğer sonsuza kadar bir ons altın sahibi olursanız, sonunda yine bir ons altın sahibi olacaksınız” dedi.
Bununla birlikte, merkez bankaları altın rezervlerini artırmaya devam ederken, yatırımcılar da bu yıl, ABD Başkanı Donald Trump'ın genişleyen ticaret savaşı, ülkenin mali sağlığı konusunda endişelere yol açan rekor düzeydeki ABD borç seviyeleri ve Fed’in bağımsızlığına yönelik artan müdahaleler nedeniyle giderek daha fazla altına sığınmaya başladı. Bloomberg tarafından toplanan verilere göre yatırımcılar altın destekli borsa yatırım fonlarına akın ederken, toplam varlıklar üç yıldan fazla bir süredir en yüksek seviyesine ulaştı.
Altına olan talep, değerli metalin 2025 yılında da fiyat rekorları kırmaya devam etmesine neden oldu. Bu durum, geçen yıldan itibaren devam eden yükselişi daha da uzattı ve hisse senetlerinin getirilerini geride bıraktı. Ekim ortasında, ABD hükümetinin kapanması sürerken, ABD-Çin gerilimleri tırmanırken ve yatırımcılar Fed'in faiz oranlarını daha da düşüreceğine bahis yaparken, altın ons başına 4 bin 200 doları aştı.
Altın neden güvenli liman olarak kabul ediliyor?
Modern yatırımcılar için bunun nedeni, altının içsel faydasından çok, istikrarı ve likiditesinden kaynaklanıyor. Altın, piyasa stresinin yaşandığı dönemlerde değer kazanma eğilimi gösteriyor. Bu metal, küresel finans krizinin ardından ons başına bin doları, Covid-19 salgını sırasında iki bin doları ve mart ayında ABD’de Trump yönetiminin gümrük vergisi planlarının küresel piyasaları etkisi altına almasıyla üç bin doları aştı.
Külçe altın, para birimlerinin satın alma gücünün azaldığı durumlarda enflasyona karşı bir koruma aracı olarak da görülüyor. Trump'ın ABD'ye yapılan ithalata uyguladığı gümrük vergileri küresel ekonomide fiyatların yükselmesine yol açabileceğinden, enflasyon endişeleri şu anda birçok kişinin gündeminde yer alıyor. Özellikle ABD enflasyonu, Trump'ın Fed'e faiz oranlarını düşürmesi için baskı yapması nedeniyle gündemde yer alıyor. Faiz getirmeyen altın, faiz getirisi olan varlıklara kıyasla elde tutmanın maliyeti azaldığı için, düşük faiz ortamında genellikle daha cazip hale gelir.
