Yatırımcılar temkinli: Yapay zeka şirketleri yüksek faizle borçlanmak zorunda kalıyor
Fon toplamak isteyen yapay zeka şirketleri, borç piyasası yatırımcılarının temkinli davranmaya başlamasıyla birlikte yüksek faiz oranları ödemek zorunda kalıyor. Yatırımcılar veri merkezi inşaatlarının gecikmeleri, talep belirsizliği ve temerrüt risklerinden endişe ediyor.
Fon toplamak isteyen yapay zeka şirketleri, borç piyasası yatırımcılarının temkinli davranmaya başlamasıyla birlikte yüksek faiz oranları ödemek zorunda kalıyor. Yatırımcılar veri merkezi inşaatlarının gecikmeleri, talep belirsizliği ve temerrüt risklerinden endişe ediyor.
26 Aralık 2025, 16:34
Yapay zeka odaklı hisse senedi piyasasındaki yatırımcılar, bir teknoloji balonu uyarılarını yıl boyu büyük ölçüde görmezden geldi. Bu iyimserlik, bu yıl hisse fiyatlarını defalarca yeni zirvelere taşıdı. Ancak bazı yatırımcılara göre borç piyasası farklı bir hikaye anlatıyor. Henüz emekleme aşamasındaki işlerini hızlandırmak için fon arayan yeni yapay zeka şirketleri, borçlandıkları paraya yüksek faizler ödemeye zorlanıyor. Bu durum, yeni ve kendini kanıtlamamış yapay zeka şirketlerinin büyük borçlar üstlenmesine karşı yatırımcıların duyduğu şüpheyi yansıtıyor.
Veri merkezi inşa eden Applied Digital için yapılan bir borç anlaşmasında şirket, benzer kredi notuna sahip şirketlere kıyasla 3,75 yüzde puanı daha fazla faiz ödemek zorunda kaldı. Bu da yaklaşık yüzde 70 daha fazla faiz anlamına geliyor. Borç yatırımcılarının temkinli olduğuna dair başka göstergeler de var: Tahvillerin bir kısmı ihraç edildikten sonra değer kaybetti; bu da yatırımcıların artan ihtiyatını gösteriyor. Ayrıca, tahvil yatırımcılarını zararlara karşı koruyan kredi temerrüt takaslarının (CDS) maliyeti, son aylarda bazı yapay zeka şirketlerinin borçlarında ciddi şekilde yükseldi.
Bu geniş veri tesislerinde yaşanabilecek inşaat gecikmeleri, yapay zeka şirketlerine yapılan kiralamalardan gelir elde edilmeye başlanacak zamanı da geciktirebilir. Yatırımcılar ayrıca, nihayetinde yapay zeka hesaplama gücüne olan talebin beklenenden düşük olabileceğinden, gereksiz veri merkezleri fazlası oluşabileceğinden ve bu binaları finanse etmek için kullanılan borçlarda temerrüt yaşanabileceğinden endişe ediyor. Alliance Bernstein’da portföy yöneticisi olan Will Smith, “Çok daha kötümser olmamız ve abartıya kapılmamamız gerekiyor” dedi
Borç piyasası yatırımcıları genellikle kötümser, hisse senedi yatırımcıları ise iyimser olarak görülür. Bunun temel nedeni iki yatırım türü arasındaki farktır. Hisse senedi yatırımcılarının, bir şirketin ve hisse fiyatının büyümesi halinde sınırsız kazanç potansiyeli vardır. Borç yatırımcıları ise sadece paralarını faiziyle geri almayı ister. Smith, “Eğer işler iyi giderse, hisse senedi piyasası büyük bir yukarı yönlü kazanç elde edebilir; bu yüzden bu potansiyel nedeniyle yüksek risk almaya istekliler. Bizim için durum farklı. Her şey çok iyi gitse bile bu yukarı yönlü kazançtan faydalanmayız, bu nedenle aşağı yönlü risklere çok daha fazla odaklanırız" diye konuştu.
