Yılbaşı sofralarında sessiz tehlike
Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD), yılbaşı sofralarında fark edilmeden tüketilen gizli alerjenler ve çapraz temasın, yaşamı tehdit eden anafilaksi riskini ciddi biçimde artırdığı uyarısında bulundu.
Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD), yılbaşı döneminde kurulan kalabalık ve çeşitliliği yüksek sofraların, besin alerjisi olan bireyler için ciddi ve hayati riskler barındırdığına dikkat çekti. Dernek, özellikle gizli alerjenler ve gıdalar arası çapraz temas nedeniyle anafilaksi vakalarının artabileceği uyarısında bulundu.
Geçtiğimiz günlerde Ağrı’da bir üniversite öğrencisinin yaşamını yitirmesiyle yeniden gündeme gelen anafilaksi riski, yalnızca bireylerin değil; gıdayı hazırlayan, servis eden ve sunan herkesin daha bilinçli davranmasının zorunlu olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
BESİN ALERJİLERİ ARTIYOR
AİD Başkanı Prof. Dr. Ümit Murat Şahiner, son yıllarda hem çocuklarda hem de yetişkinlerde besin alerjilerinde belirgin bir artış yaşandığını belirterek, yılbaşı gibi özel günlerin bu açıdan daha fazla risk taşıdığını söyledi. “En sık karşılaştığımız alerjenler arasında süt ve süt ürünleri, yumurta, ceviz, fındık, badem, kaju ve antepfıstığı gibi sert kabuklu yemişler, yerfıstığı, susam, buğday, balık ve kabuklu deniz ürünleri bulunuyor. Özel günlerde hazırlanan karma menülerde bu alerjenlerin fark edilmeden tüketilmesi oldukça yaygın.”
GİZLİ ALERJEN VE ÇAPRAZ TEMAS UYARISI
Prof. Dr. Şahiner, yılbaşı sofralarında sıkça tüketilen soslar, mezeler, tatlılar ve hazır ürünlerin gizli alerjenler içerebileceğine dikkat çekti. Çok sayıda yemeğin aynı anda sunulduğu sofralarda içeriklerin birbirine karışmasının anafilaksi riskini ciddi ölçüde artırdığını vurguladı.

Ortak tabak kullanımı, aynı servis kaşığının farklı yemeklerde dolaştırılması ve mutfakta gıdaların birbirine temas etmesi de önemli bir risk unsuru olarak öne çıkıyor. Bir yiyeceğin içeriğinde alerjen bulunmasa bile, hazırlık veya servis sırasında alerjen içeren başka bir gıdayla temas etmesi, ağır alerjik reaksiyonlara yol açabiliyor.
“ANAFİLAKSİDE ZAMANLA YARIŞILIR”
Anafilaksinin çok hızlı gelişen ve yaşamı tehdit eden bir tablo olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Şahiner, ciltte yaygın kızarıklık ve kaşıntı, dudak, dil ve boğazda şişlik, nefes darlığı, baş dönmesi ve ani tansiyon düşüklüğünün alarm verici belirtiler olduğunu söyledi. “Anafilakside her dakika kritiktir. Gecikme hayati riski artırır. Bu nedenle besin alerjisi ve anafilaksi öyküsü olan bireylerin adrenalin oto-enjektörlerini her zaman yanlarında bulundurmaları ve gerektiğinde ilk dakikalarda kullanmaları hayat kurtarıcıdır.”
Odatv.com