National Geographic, ocaktan aralığa kadar her ay için doğa, kültür ve macerayı buluşturan 12 destinasyonu seçti.

National Geographic, yılın her ayı için farklı maceralar sunan destinasyonları seçti. Kışın Norveç’te kuzey ışıklarını izleyebilir, yazın Alaska’nın vahşi doğasında balinalarla tanışabilirsiniz.

Ocak: Yellowstone’un kış büyüsü – Montana, ABD

Dünyanın ilk milli parkı olan Yellowstone, kışın bambaşka bir görünüme bürünüyor. Kalabalıkların çekildiği, yaban hayatının ortaya çıktığı bu dönemde parkta geyikler, bizonlar, kurtlar ve tilkilerle karşılaşmak mümkün.
Ziyaretçiler, kar arabası ya da kros kayağıyla parkı keşfederken aktif bir kış tatilinin tadını çıkarıyor. Batı Yellowstone, yılın her mevsiminde doğa tutkunlarını cezbeden Montana’nın en etkileyici noktalarından biri.

Şubat: Aurora’nın peşinde – Norveç fiyortları

Kuzey Işıkları’nı izlemek, pek çok gezginin hayat boyu unutamayacağı bir deneyim. Bu rüya gibi macera için rotayı Norveç’in Tromso kentine çevirmek yeterli.

Bölgeyi keşfettikten sonra Havila Voyages ile Bergen’den Kirkenes’e uzanan 12 günlük çevre dostu bir deniz yolculuğuna çıkabilirsiniz. Güzergâh boyunca Mageroya Adası’ndaki Nordkapp’a uğrayabilir, köpekli kızak turlarına katılabilir ya da Snowhotel’de konaklayabilirsiniz.

Bir akşam gökyüzünü dans eden yeşil ışıklarla izleme şansınız oldukça yüksek.

Mart: Cennetten bir köşe – Papagayo Yarımadası, Kosta Rika

Kosta Rika’nın Guanacaste bölgesinde yer alan Papagayo Yarımadası, mart ayında yaz sıcağı ve sakin atmosferiyle öne çıkıyor.

Ziyaretçiler, Palmares Koruma Alanı’nda doğayla iç içe yürüyüşler yapabiliyor, sörf, şnorkel ya da kürek çekme gibi aktivitelerle denizin keyfini çıkarabiliyor.

Lüks tatil arayanlar için Four Seasons Resort, Andaz Peninsula Papagayo ve Nekajui, a Ritz-Carlton Reserve gibi seçenekler bölgenin en gözde adresleri arasında.

Nisan: Sonsuz yazın adresi – Bondi Plajı, Avustralya

Avustralya’nın en ünlü sahili Bondi Plajı, nisan ayında yaz kalabalığının dağılmasıyla huzurlu bir atmosfere bürünüyor. Sydney şehir merkezine yalnızca birkaç kilometre uzaklıktaki bu ikonik sahil, yüzme, sörf ve sahil yürüyüşleri için mükemmel bir nokta.

Bondi’den Coogee’ye uzanan yürüyüş parkuru, deniz manzaralı kafeler ve gün batımında sörf yapanlarla dolu sahil, sonbahar aylarında ziyaretçilere eşsiz bir Avustralya deneyimi sunuyor.

Mayıs: Masalsı manzaralar diyarı – İskoç Yaylaları

Mayıs ayında doğa yeşile bürünürken, İskoç Yaylaları sisli vadileri, gölleri ve taş kaleleriyle büyülüyor.

Edinburgh’un tarihi sokaklarından başlayan yolculuk, efsanevi Jacobite Treni (nam-ı diğer Hogwarts Ekspresi) ile Arisaig ve Mallaig gibi küçük kasabalara uzanıyor.

Tarihi Eilean Donan Kalesi, Loch Ness tekne turları ve Urquhart Kalesi gezileri bölgenin öne çıkan durakları arasında.
Vacations by Rail gibi şirketler, ulaşım ve konaklamayı planlayarak ziyaretçilere konforlu bir “rüya tren yolculuğu” deneyimi sunuyor.

Haziran: Baharın zarafeti – Londra, İngiltere

İlkbaharın son günlerinde Londra, parkları, müzeleri ve enerjik şehir yaşamıyla büyülüyor. Hyde Park’ta çiçekler açarken, Borough Market ve Chinatown gibi bölgeler kentin gastronomi ruhunu yansıtıyor. UNESCO mirası Londra Kulesi’nden Westminster Abbey’e uzanan rotada tarihle iç içe bir keşif mümkün. Daha özgün bir deneyim arayanlar, Leake Street Arches’ta grafiti yaparak şehir sanatının parçası olabiliyor. Konaklama için London Marriott Hotel County Hall, Thames kıyısındaki konumu ve tarihi atmosferiyle öne çıkıyor.

Temmuz: Doğanın kalbinde – Fox Adası, Alaska

Yaz aylarında Alaska, uzun günleri ve vahşi doğasıyla bambaşka bir dünyaya dönüşüyor. Kenai Fjords Wilderness Lodge’ta konaklayarak, yalnızca tekneyle ulaşılabilen Fox Adası’nın huzurunu keşfedebilirsiniz. Kartalları, deniz samurlarını ve balinaları gözlemleyebilir; Halibut Koyu’nda kano turuna çıkabilir ya da sahil yürüyüşlerinde doğayla baş başa kalabilirsiniz. Teknolojiden uzak, tamamen doğayla iç içe bir kaçamak isteyenler için benzersiz bir deneyim.

Ağustos: Macera zamanı – Nahanni Nehri, Kanada

Kuzey Kanada’nın vahşi doğasında yer alan Nahanni Nehri, maceraseverler için adeta bir rüya rotası. Nahanni River Adventures ile bir haftalık rafting turuna katılan gezginler, Virginia Şelalesi’nden başlayarak 240 kilometrelik bir parkurda doğayla baş başa kalıyor. Geceleri kamp ateşi etrafında geçen saatler, gündüzleri berrak sularda yüzme molalarıyla birleşince ortaya unutulmaz bir deneyim çıkıyor. Yeni başlayanlar için de uygun olan bu rota, doğanın en saf hâlini sunuyor.

Eylül: Zeytin ağaçları arasında – Puglia, İtalya

İtalya’nın güneydoğusundaki Puglia bölgesi, yaz sonunda huzurlu atmosferi ve pastoral güzelliğiyle öne çıkıyor. Zeytinliklerle çevrili köyler, beyaz taş evleriyle ünlü Alberobello ve berrak Akdeniz sahilleri bölgeyi özel kılıyor. Aktif bir tatil arayanlar için A’qto tarafından düzenlenen sekiz günlük bisiklet turları, hem fiziksel hem kültürel bir keşif sunuyor. Akşamları ise taze deniz ürünleri, yerel şaraplar ve Akdeniz manzarasıyla dolu sofralar sizi bekliyor.

Ekim: Şarabın kalbi – Willamette Vadisi, Oregon

Sonbaharda renk cümbüşüne bürünen Oregon, özellikle şarap tutkunları için ideal bir kaçış noktası. Bergstrom Wines ve Rodeo Hills gibi bağlarda pinot noir tadımı yapabilir, Silver Falls Eyalet Parkı’nda yürüyüşe çıkabilirsiniz. Konaklama için Tributary Hotel, McMinnville şehir merkezindeki konumuyla dikkat çekiyor. Ayrıca bölgenin yıldızı Okta Restoranı’nda yerel malzemelerle hazırlanan özel tadım menüsünü denemek de bu kaçamağın olmazsa olmazı.

Kasım: Antik dünyanın kalbinde – Mısır

Mısır, tarih meraklılarının ömür boyu görmeyi hayal ettiği bir ülke. Exodus Adventure Travels tarafından düzenlenen dokuz günlük tur, Kahire’den Luksor’a, Nil Nehri boyunca uzanıyor. Katılımcılar, Giza Piramitleri, Sfenks, Luksor Tapınağı, Krallar Vadisi ve Philae Tapınağı gibi tarihî duraklarda antik uygarlığın izlerini keşfediyor. Profesyonel Mısırbilimciler eşliğinde yapılan bu yolculuk, kültür, tarih ve mistisizmi bir araya getiriyor.

Aralık: Bulutların üzerinde – Saba, Hollanda Karayipleri

Yılın son ayında rotayı Karayipler’in gizli cennetlerinden Saba Adası’na çevirin. Yalnızca beş mil kare büyüklüğündeki bu ada, dünyanın en kısa ticari pistiyle bile macera dolu bir başlangıç sunuyor. Doğa yürüyüşleriyle Mount Scenery zirvesine ulaşabilir, tropik yağmur ormanlarında kuş sesleri eşliğinde keşfe çıkabilirsiniz. The Cottage Club gibi butik oteller, dağ yamacındaki konumlarıyla manzara ve huzuru bir arada sunuyor. Saba, küçük ama unutulmaz bir yıl sonu kaçamağı arayanlar için birebir.